Günümüz pazarlama dünyası, teknolojinin gelişmesi ile artık müşteri çevresine kolaylıkla ulaşmakta. Seth Godin tarafından pazarlama dünyasına kazandırılan ‘ izinli pazarlama’ teriminin anlamına baktığımızda, müşterilerin kendi rızalarıyla verdikleri kişisel verileri kullanarak ihtiyaçlarına ve isteklerine göre pazarlama yapmak şeklinde açıklayabiliriz.

Müşterilerin önceden alınan açık rızaları ile verdikleri kişisel verilerin kullanılarak kampanyalardan haberdar olmak istemeleri halinde opt-in, önceden izinleri alınmadan otomatik onay verdikleri varsayımı ile kampanyalardan haberdar olmalarına ise opt-out yöntemi denilmekte. Opt-out yönteminde ücretsiz olarak müşteriye çıkış hakkı tanınması gerekmektedir. Kişi kampanyalardan haberdar olmak istemiyorsa bu hususu belirtip çıkış yapabilmektedir. Opt-in yönteminde de verilen açık rıza beyanı geri çekilebilir. Verilen iznin masrafsız ve kolayca çekilebilmesine imkân verilmesi her iki yöntemde de aranan husustur.

Ticari iletişimin ve ticari elektronik iletilerin iletilmesi hususunda ülkemizde hukuki düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemeleri incelediğimizde hizmet sağlayıcıların müşterilere ticari elektronik ileti iletebilmesi için önceden onaylarını alması gerekmektedir. Onay, reddetme hakkı kullanıncaya kadar da geçerli olacaktır.( Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmeliğin 5’inci vd. maddeleri)

Bu kavramları incelediğimizde kişilerin kişisel verilerinin alınarak veri kaydına işlendiği ve bu şekilde kampanya vs. gibi hususlardan haberdar olmaları sağlandığı için Kişisel Verilerin Korunması gündeme gelecektir. Kişilerin kişisel verilerini açık rızaya dayanarak işlenmesine izin vererek ticari iletişim veya ticari elektronik almalarına onay vermeleri durumunda açık rıza kavramı karşımıza çıkmaktadır. Açık rızanın tanımına KVKK 3. md. de ‘belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirmeye dayanan ve özgür irade ile açıklanan rıza’ olarak yer verilmiştir. 

Kurul 27.02.2020 tarihli ve 2020/173 sayılı Kararında ‘ Kanunda yer verilen tanım çerçevesinde veri sorumluları tarafından ilgili kişilerden alınacak açık rıza beyanlarında opt-out yani bireyin önceden onayını almaksızın kişisel verilerinin işlenmesine otomatik onay verdiklerinin kabul edildiği ve kişilere bu onayı kaldırmaları yönünde imkân veren bir sistemin değil, opt-in yani bireyin bilinçli eylemi ile kişisel verilerinin işlenmesine onay vereceği bir sistemin kullanılması gerekmektedir.’  şeklinde olduğunu belirtmiştir.

 

Kurul’un öngördüğü yöntem opt-in dir. Kişisel verilerin işlenmesi için öncelikle ilgili kişilerin aktif rızalarına başvurularak açık rıza beyanlarının alınması gerektiği şeklindedir. Ayrıca veri sorumlularının, kişisel verileri işlenen ilgili kişilerin veri tabanından çıkmalarının kolay ve masrafsız olmasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Opt-out yöntemi ile yani pasif rıza yöntemi ile kişisel verilerin işlenmesi durumunda hukuka uygun bir kişisel veri işleme eylemi olmayacaktır. Örneğin veri sorumlusu olan gerçek veya tüzel kişinin web sitesinde kişisel verilerin işleneceğine dair bir kutucuğun hali hazır işaretli olarak sunulması durumunda bu pasif rıza yanı opt-out yöntemi olup ilgili kişinin kutucuğun içindeki işareti kaldırmasıyla kişisel verilerinin işlenmesine izin vermeme durumu söz konusu olacaktır. Bu pasif rıza yöntemi hukuka uygun bir rıza yöntemi değildir. Bunun yerine veri sorumluları ilgili kişilere kutucuğu boş şekilde sunarak kişisel verilerinin işlenmesine izin vermeleri halinde doldurarak seçme seçeneğini sunmak zorundadırlar. Bu yöntem aktif rıza yöntemi olup hukuka uygun şeklidir.

Yukarıda açıkladığımız gerekçelerle ve Kurul’un kararlarında da belirttiği hususlar dikkate alınarak veri sorumlularınca ilgili kişilerin kişisel verilerinin işlenmesinin hukuka uygun şekilde yerine getirebilmesi için aktif rıza yani opt-in yöntemini kullanmaları, kişinin açıkça kişisel verilerinin işlenmesine aktif olarak izin vermesi gerekmektedir.

Şunu unutmamak gerekir ki uygulamadaki küçük farklılıklar hukuka uygun davranıp davranmamamıza etki etmektedir. Hukuka uygun yöntemleri bildiğimiz takdirde yaptırımla karşılaşmayız.